1996 yılinda öksürük sikayeti ile gittigim samatya ssk hastanesinde tbc plörezi teshisi koydugunda bunca yıl takipli hastasi olucagimi bilmiyodum...
Yıllar icinde kaç kere düştüm kaç kere tuttu kollarimdan tekrar ayağa kaldirdi onu da bilmiyorum... Ama bildigim tek şey nafiz beyin hasta doktor iliskisindeki manevi katkiyi en ön planda tutup hastasina her yaptigi islemi sabirla sıcak dialoglarla anlatıp klasik doktor tavri disinda kendini bir hasta yakini gibi görüp ilk once hastasinin psikolojisini duzelttigidir.
Kendi tedavimde de psikolojik katkisini asla inkar edemem. Yıllar icinde karşılaştığımız her rahatsızlığimızda teşhisini tedavisini teorisinden pratiğine kadar üşenmeden aşama aşama tek tek anlatır...
Her hastasini yakindan tanimak ister... Şifayi ''meslek'' geregi degil, hastasına şifayı karakterinde bulunan insana hizmet odakli anlayistan ve bunu insani degerleriyle birlestirerek verir.. Tedavisini hastaliga göre degil hastaya gore duzenler...Bu yuzden şifasina kavusturdugu hastalarinin duasini almasi ve hastalarinin ağız birligi edercesine övgü dolu sözleri asla tesadüf degil...
Çok gereklilik dışında ilaç odaklı tedaviden uzaktır...Uyguladigı geleneksel ve önleyici-tamamlayıcı tıp dallarinda çok basarılı...Uyguladıgi ozon tedavisi yöntemleriyle vucut direncim artti...Sık sık farenjit ve grip olan ben artik daha dirençliyim...Yıllardir veremedigim kilolarimdan kurtuldum.... En önemlisi enerjim degisti...
Özellikle covit 19 salgıni nedeniyle tedirgin oldugumuz bugunlerde ışıl ışıl tertemiz muayenehanesi ve hijyen kurallarina en ust duzeyde uyan sıcacik icten ekibi ve kendisi cok büyük bi güven veriyor... Online muayeneleri ise yine yüz yüze tedavilerinden farksiz, süre kısıtlamasız, hastasinin tüm sorularina tatmin edici cevaplariyla, hasta takibiyle yine hastasina evden cıkmak zorunda kalmadan büyük bir sağlık konforu yaratiyor...