Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt hocamıza bir tanıdık vasıtası ile ulaştık ve eşimin kurtuluşu oldu. Eşim aslında Parkinson hastasıydı ve bir ara aşırı bir ishal sonrasında vücutta tuz düşüklüğü sebebiyle hastanelerde yattı. Akabinde ise vücutta su tutması ile yeniden acile başvurduk. Yıldırım Beyazıt hocamızın ince tetkikleri sonucunda eşime acil müdahale gerektiren bir prostat teşhisi kondu. Ben 70 yaşındayım ve o güne kadar bu kadar titizlikle ve özveriyle çalışan bir doktor görmemiştim. Eşime tur denilen bir yöntemle kapalı ve çok başarılı bir prostat ameliyatı yaptı hocamız. Çok başarı ve özverili olduğunun üç somut kanıtı var. Birincisi, ameliyata, uzman olan yakın bir akrabamız da, eşime moral vermek için girmişti. Çıktıklarında "32 yıldır ameliyatlar giriyorum, bu kadar titizlik ve incelikle çalışan bir doktora rastlamadım" dedi. İkinci kanıtımız; o aralar Yıldırım Beyazıt hocamız kendisinin bel fıtığı rahatsızlığından dolayı ameliyat olma kararı almak üzereydi. Eşimin değerleri de ameliyata tam uygun hale gelmiş ve ameliyat günü belirlenmişti. Hocamız bel fıtığı ağrısı çekmesine rağmen ameliyat gününü değiştirmedi ve iğne yiyerek iki saatlik ameliyata girdi. Bunu yazarken bile hala hayranlık ve minnet duyguları ile gözlerim yaşarıyor. Yıldırım hocamız bir hafta sonra bel fıtığı ameliyatı oldu. Üçüncü kanıtım ise eşimin prostatının tamamında kanser çıktı. Sonradan çekilen PET taramasında ise vücudunda hiçbir yerde kanser hücresine rastlanmadı. Bununla birlikte, eşim yine de koruma amaçlı bir radyoterapi aldı. Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt hocamız için bu somut örneklere ve gözlemlerimize dayanarak, onun çok değerli, çok çalışkan, çok mütevazi, işinde çok titiz, çok başarılı, çok bilgili ve tecrübeli, hastalarına ilgi, sevgi ve özveri ile yaklaşan biri olduğunu söylüyorum. Yine de az söylemişim gibi bir duygu ile kendisine sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz.
